BASIN AÇIKLAMASI 6 Haziran 2018 HAZIRLANACAK OLAN YENİ YAPI RUHSATLARI İLE MÜHENDİS VE MİMARLAR İMAR SÜRECİNDEN DIŞLANIYOR !!! 02 Mayıs 2018 tarih ve 30409 (mükerrer) Resmi Gazete`de yayımlanan tebliğ ile yürürlüğe giren TS 8737 no`lu yeni Yapı Ruhsatı Form Standartları ile Yapı Ruhsatlarında; Proje Müellifleri ile Şantiye Şefi mühendis, mimarların ve yapı denetçilerinin imzalarının yer aldığı bölümler kaldırılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 31 Mayıs 2018 tarihinde yapılan değişiklikle MAKS/Mekânsal Adres Kayıt Sisteminde değişiklik yapılarak uygulamaya geçilmiştir. Daha önce de itiraz ettiğimiz gibi, bu uygulama "sahte mühendisliğin" önünü sonuna kadar açmış olacak ve hem kamusal hem de mesleki anlamda ciddi sorunları beraberinde getirecektir. Dolayısıyla, bu uygulamaya, ileride telafisi olmayan sonuçlar doğuracağı için SON VERİLMELİDİR. Meslektaşlarımızın hizmet ürettiği ve isimlerinin yazılı olduğu bir belge olan yapı ruhsatının, bilgileri dışında oluşturulmasını KABUL ETMİYORUZ. Gelişmiş ülkelerde yapı yapma işi, projelendirme sürecinden inşa sürecinin sonuna kadar kurumsal birimlerin denetiminde mühendis ve mimarlar tarafından gerçekleştiriliyor. Ülkemizde ise, sürekli değiştirilen mevzuatlarla süreç daha da geriye götürülerek, mühendis ve mimarlar devre dışı bırakılıyor. Mühendislik mimarlık hizmetleri ve projeleri ruhsat almanın formalite eki olarak görülüyor. Bu nedenle; meslek alanımızda olması gereken yetkinleşme sağlanamıyor. Yapı ruhsatı düzenlemek zorunda olan ilgili idarelerin yapısında bulunan eksiklik ve yetersizlikler nedeniyle ruhsat işlemlerinin uzamış olması, proje müelliflerinin onay ve imzalarının alınmasına bağlanamaz. Ayrıca mühendis ve mimarların mesleki hak ve yetkilerini kullanmaları, "bürokratik bir mekanizma" ve işlemlerin uzamasının nedeni olarak gösterilemez. Ruhsat standartlarının değiştirilerek mühendis ve mimarların mesleki hakları dışlanıyor. Mühendislik ve mimarlık hizmetlerinde sahte imza kullanılmasının önü açılıyor. Ruhsat düzenleme süreçleri, projeyi yapan mühendis ve mimarın bilgisi dışında tamamlanmak istenmektedir. Ruhsatların en temel eki olan proje tadilatı yapılması sürecinde teknik düzeyde karşılaşılacak sorunlar, ilgili idareyi de yeni bir hukuksal durumla karşı karşıya bırakacaktır. Bu uygulamayı aynı zamanda "İmar Affı" sürecinde dışlanması planlanan mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin bir gerekçesi olarak görüyoruz. Ayrıca, ülke toprakları inşaat sektörünün bir arazisi olarak görülerek, inşaat yapım süreciyle birlikte yürütülmesi gereken mühendislik ve mimarlık hizmetleri ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın yapı ruhsatı verilmesi aşamasındaki "bürokrasiyi azaltma girişimi" adı altında izlediği yöntem kesinlikle yanlıştır. Bu uygulama ileride telafisi olmayan sonuçlar doğuracaktır. Mühendis ve mimarı yok sayan bu uygulamaya SON VERİLMELİDİR. Mühendis ve mimarların mesleki haklarını kısıtlayarak yapılan uygulamalar, "sahte imza" kullanımını artıracaktır. Ayrıca meslek mensuplarının yetkinleşmesini ve etik bir anlayışla hizmet üretmelerini sağlayan meslek kuruluşlarının sorumluluklarını yerine getirmeleri zorlaşacaktır. Bu nedenle yapı ruhsatlarında bulunması gereken mühendis ve mimarların ıslak imzalarının kaldırılarak "devre dışı bırakılması" yerine, mühendis ve mimarların ruhsatlarda imzalarının bulunması uygulaması mutlaka sürdürülmelidir. Ayrıca, ELEKTRONİK İMZA kullanılarak bürokrasiyi azaltmanın bir sonraki aşaması olan "E-RUHSAT" uygulamasına biran evvel geçilmesi gerektiğini meslektaşlarımızın ve halkımızın bilgisine saygıyla duyuruyoruz. TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU